Dede paradoksu, zamanda yolculuk ile ilgili bir paradokstur. İlk defa, bilim-kurgu yazarı René Barjavel tarafından "Le Voyageur Imprudent" (Tedbirsiz Seyyah) adlı romanında bu paradokstan bahsedilmiştir.
Paradoks şudur: Zaman yolculuğu yapan birinin geçmişe gidip dedesinin, babaannesiyle tanışmadan önce ölümüne sebep olduğunu düşünelim. Bu durumda zaman yolcusunun doğumu mümkün olmayacaktır. Böylece geriye dönüp dedesini öldürmesi de mümkün olmayacaktır. Bu durum paralel evrenlerin mümkün olabileceği yetisini yaratır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Dede_paradoksu
DEDE PARADOKSU
Bir çok düşünüre ve bilim adamına göre, geçmişe gitmek imkansızdır. Zira dede paradoksu adı verilen kuramda şu örnek verilir; Eğer bir zaman makinesi icat etseniz, geçmişe gitseniz ve dedenizi öldürseniz ne olur? Mantığa göre sizin doğmamış ve zaman makinesini icat etmemiş olmanız gerekir. Bu durumda dedenin katili kimdir? Bu paradoks, birçok düşünüre göre zamanda yolculuğun olmayacağının kanıtıdır. Ancak bazılarına göre ise geleceğe dönüş filminde olduğu gibi bu aksiyon neticesinde yeni bir zaman çizgisi oluşur ve kişi bir katil olarak yeni oluşan evrende yaşamaya devam eder. Diğer evrende ise hiç doğmamıştır. Amerikalı bilim kurgu yazarı Robert A. Heinlein’ ın 1958’ de yazdığı kısa hikaye “Siz Zombiler” ise dede paradoksunu bir adım öteye taşımaktadır. Hikayede bir bebek 1945 yılında yetimhaneye bırakılır. Adı Jane’ dir. Jane, büyür ve 1963 yılında bir serseriye aşık olur. Serseriden hamile kalır ancak serseri ortadan kaybolur. Doktorlar Jane’ in hermofrodit olduğunu görürler. Hayatını kurtarmak için Jane’ i erkeğe dönüştürürler. Bu sırada da bir yabancı Jane’ nin bebeğini çalar. Erkeğe dönüşen Jane, bu felaketler üzerine alkolik bir serseri olur. 1970 yılında “POP’ UN YERİ” adlı bir bara gider. Hikayesini barmene anlatır. Barmen, onu zaman yolcuları kulübüne almayı teklif eder. İkisi birlikte zaman makinesine binerler ve her şeyin yaşandığı 1963’ e dönerler. Barmen ise onu bırakıp geri döner. Erkek olan Jane, yetim bir kıza aşık olur. Onu hamile bırakır. Barmen ise 9 ay ileriye gider ve bir hastaneden yetim bir kızdan doğmuş bir bebeği çalar. Ardından 1945’ e geri döner ve çaldığı bebeği bir yetimhaneye bırakır. Sonra tekrar 1963’ e döner. Erkek olmuş ve bir kızı hamile bırakmış olan jane’ i alır ve 1985’ e götürüp o zamana bırakır. Jane, tüm bu yaşadıklarından sonra 1985 yılından itibaren hayatını toparlama kararı alır ve zaman yolcuları kulübünün o günkü halinde saygın bir dede olur. Zamanı geldiğinde kulüp ona zorlu bir görev verir. Barmen kılığına girmeli ve 1970’ e geri dönmeli ve “POP’ UN YERİ” adındaki barda bir serseri ile buluşup ona yardım etmelidir. Tüm bu hikayenin ve inanılmaz paradoksun sonunda şu soruların cevabı asla bulunamaz; Jane’ nin annesi, babası, dedesi, ninesi, oğlu, kızı, torunu kimdir? Hepsi Jane midir? Yoksa Jane aynı zamanda hiçbiri midir?
Bir çok düşünüre ve bilim adamına göre, geçmişe gitmek imkansızdır. Zira dede paradoksu adı verilen kuramda şu örnek verilir; Eğer bir zaman makinesi icat etseniz, geçmişe gitseniz ve dedenizi öldürseniz ne olur? Mantığa göre sizin doğmamış ve zaman makinesini icat etmemiş olmanız gerekir. Bu durumda dedenin katili kimdir? Bu paradoks, birçok düşünüre göre zamanda yolculuğun olmayacağının kanıtıdır. Ancak bazılarına göre ise geleceğe dönüş filminde olduğu gibi bu aksiyon neticesinde yeni bir zaman çizgisi oluşur ve kişi bir katil olarak yeni oluşan evrende yaşamaya devam eder. Diğer evrende ise hiç doğmamıştır. Amerikalı bilim kurgu yazarı Robert A. Heinlein’ ın 1958’ de yazdığı kısa hikaye “Siz Zombiler” ise dede paradoksunu bir adım öteye taşımaktadır. Hikayede bir bebek 1945 yılında yetimhaneye bırakılır. Adı Jane’ dir. Jane, büyür ve 1963 yılında bir serseriye aşık olur. Serseriden hamile kalır ancak serseri ortadan kaybolur. Doktorlar Jane’ in hermofrodit olduğunu görürler. Hayatını kurtarmak için Jane’ i erkeğe dönüştürürler. Bu sırada da bir yabancı Jane’ nin bebeğini çalar. Erkeğe dönüşen Jane, bu felaketler üzerine alkolik bir serseri olur. 1970 yılında “POP’ UN YERİ” adlı bir bara gider. Hikayesini barmene anlatır. Barmen, onu zaman yolcuları kulübüne almayı teklif eder. İkisi birlikte zaman makinesine binerler ve her şeyin yaşandığı 1963’ e dönerler. Barmen ise onu bırakıp geri döner. Erkek olan Jane, yetim bir kıza aşık olur. Onu hamile bırakır. Barmen ise 9 ay ileriye gider ve bir hastaneden yetim bir kızdan doğmuş bir bebeği çalar. Ardından 1945’ e geri döner ve çaldığı bebeği bir yetimhaneye bırakır. Sonra tekrar 1963’ e döner. Erkek olmuş ve bir kızı hamile bırakmış olan jane’ i alır ve 1985’ e götürüp o zamana bırakır. Jane, tüm bu yaşadıklarından sonra 1985 yılından itibaren hayatını toparlama kararı alır ve zaman yolcuları kulübünün o günkü halinde saygın bir dede olur. Zamanı geldiğinde kulüp ona zorlu bir görev verir. Barmen kılığına girmeli ve 1970’ e geri dönmeli ve “POP’ UN YERİ” adındaki barda bir serseri ile buluşup ona yardım etmelidir. Tüm bu hikayenin ve inanılmaz paradoksun sonunda şu soruların cevabı asla bulunamaz; Jane’ nin annesi, babası, dedesi, ninesi, oğlu, kızı, torunu kimdir? Hepsi Jane midir? Yoksa Jane aynı zamanda hiçbiri midir?
0 yorum:
Yorum Gönder